Bekleyiş ve Derin Çizgiler


Köşede bir kadın duruyordu.Birisini bekler gibi bir hali vardı.Güneşin etkisiyle gözümü alan ,gümüş kordonlu saatine bakıp , sokakta bir ileri bir geri gidip duruyordu.Sonra ellerini cebine koyup , duvara yaslandı.Çok yorgun bir hali vardı.Gözlerinin altı morarmıştı.Genç görünüyordu aslında kadın.Ama gözleri onu bir o kadar da yaşlı gösteriyordu.Morlukların yanındaki çizgiler derindi.Kaç gündür uyumamıştır belki diye düşündüm...


"Gözlerimin etrafındaki çizgiler artık belli oluyor
Bütün o çizgiler son bir yılda oldu
Sana, bana , bize ağlarken..." sözleri aklıma geldi o anda.

Ceplerini yoklamaya başladı.Bir şey bulmuş gibi bir tavırla telaşa kapıldı.Ellerini cebinden çıkarttı ve buruşturulmuş bir kağıt parçasını düzeltmeye koyuldu.Okumaya çalıştı.Yazılar silinmişti belki de daha da yakından baktı.Sonra yüzünü astı.Belki bir not, belki bir telefon numarası belki bir adres ya da bir fatura...Birisini hatırlatmıştı ona bu kağıt...Belki de yorgunluğunun ,uykusuzluğunun sebebi O'ydu.

Sonra kadının telefonu çalmaya başladı.Çantası büyüktü.Bavul çanta dedikleri var ya onlardan.Neler neler sığdırmış o çantaya.Bir kaç parça giysi,kitap,cüzdan,içinde ne olduğunu bilmediğim bir kutu vebir sürü ıvır zıvır...Hala bulamamıştı.Arayan da kapatmıştı zaten telefonu.Çalmıyordu artık.Sonra buldu.Arayanın  kim olduğuna baktı , ama geri aramadı.Telefon tekrar çalmaya başladı.Derin bir nefes alıp konuşmayı dinledi.Karşılık verdikçe hararetlendi.Sinirlendiği her halinden belliydi.Bir eli telefondaydı , diğer eli de saçlarının arasında dolaşıyordu.Saçı başı da dağılmıştı böylece.Telefonu kapattı.Elini yumruk yapıp duvara dayadı.Sinirini çıkartmak istiyordu bir şekilde ancak bunu yapacak gücü bile yoktu.Öylece bıraktı kolunu.Tekrar sırtını duvara yasladı.Ayakta duracak hali olmadığından bıraktı kendini.Duvardan yavaş yavaş kaydı.Taşa öylece oturdu.Ve bu sözler geldi akıllara...

"Ben Leyla olmuşum kimin umrunda
Mecnun çoktan gitmişken
Bu ne garip bir yangındı böyle
Sen söndün ben yanarken"

Sonra biri yolun köşesinden döndü ve onu izlemeye başladı.Elini ,kadının omzuna dokunmak için götürdü ama cesaret edemedi.Sonra birden eğildi ve kolunu yavaşça kavradı.Öylece kalakaldılar.İkisi de birbirlerinin gözünün içine bakıyorlardı. Sonra kadın bozdu sessizliği...

"Peki ben neden hala böyleyim
Neden hala geçmişteyim
Belki de..."

Kadın yavaşça oturduğu yerden kalktı ve devam etti sözlerine...

"İşte tam burda karşındayım
Ya şimdi tut elimden
Ya da bir daha söz etme özlemekten
Çok çok çok karışığım zaten... 

Ruhum iki ucun arasında gezinip duruyor
Bugün zaman akmasın dursun ben içinden geçeceğim
Ama neden neden hala böyleyim
Neden hala geçmişteyim
Belki de
Ben sana hala aşığım
İşte tam burda karşındayım
Ya şimdi tut elimden
Ya da bir daha sözetme özlemekten
Çok çok çok karışığım zaten..."
                                  ***************************************

Devamı şimdilik yok.Böyle kalsın.Belki ilerde devamını da yazarım.Şebnem Ferah dinlerken geldi aklıma böyle bir şey.Hatta "Arkası Yarın" gibi olsun bu yazı.:)

Dinlemek isteyenler için link de burada.Güzel bir şarkıdır tavsiye ederim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Falda Shrek Çıkınca

Veritabanı Vize 1. Sorusu ve Cevabı

Türkçe Twitter