Çocukluk ve Mahalle Kültürü


Boydan boya uzanan bir mahallemiz vardı küçükken.Araba da pek fazla geçmezdi.Tam bir oynama alanı.=)Okula gitmediğim zamanlarda sabah erkenden çıkar oynardım çocuklarla.Sonra güneş gelirdi ve herkes içeri...Akşamüstüne doğru balkondan güneşin gidiğ gitmediğine bakar ,gitmişse bisikletin kilidini açıp doğru sokağa fırlardım.=)Sonra tasolarımız,bilyelerimiz vardı...Gazoz kapaklarını unutmamalıyım...Bunları oynayıp sıkıldıktan sonra topla ya da iple oynanan oyunlara geçerdik.
Ortada sıçan bir de renkli istop.Hele renkli istopta bulamayalım diye öyle garip renkler söylerdik ki , çocukluk işte.İp atlardık çoğu zamanda.Kız-erkek farketmez.Çocuk olması oynaması için yeterli.:)
Tabi mahalle denince akla dedikoducu teyzeler gelir.En azından benim aklıma öyle geliyor.Mahallemizin kadrolu ,her akşamüstü 5'te kapı önüne bir tabure atıp oturan,en ufak gürültüde topunuzu keserim şeklinde uyarısını yapan,bizim de çocuk düşmanı diye gördüğümüz cadı teyzeler...=)Ortada kesecek bir top yoksa da gidin kapınızın önünde oynayın diye bağıran teyzeler...
Mahalle deyince aklıma birde Hıdırellez akşamları geliyor.Tam bir hafta önceden ateş yakmak için birşeyler toplardık.Apartmana yığardık bütün topladıklarımızı.Ve beklenen gün geldiğinde de yakardık kocaman ateşi...Başlardık atlamaya.El ele tutuşup atlayanlar mı ararsın,geri geri atlamaya çalışanlar mı...:)Tabi ufak tefek kazalar oldu.Kaşını yakanlar,paçası tutuşanlar...

Çocukluk ayrı bir şey.Hele ki böyle bir mahalledeyseniz. Ama bu eğlencemize de limon suyu sıkan yine biraz önce bahsettiğim teyzeler.Su döküp söndürürüm şimdi siz söndürmezseniz!! derlerdi.Ardından hemen polise telefon.Ya teyzecim niye bırakmıyorsun da çocukluğumuzu yaşayalım.Sanki her gün yapıyoruz bunu.Ve aranılan polis gelirdi.Mahalle ahalisine "Su getirin." derdi.Bütün mahalle sözleşmiş gibi "Sular kesildi." derdi hep bir ağızdan.Ama sonra oyun bozan teyzelerden biri bir kova suyla geri gelirdi.Ve  "cosssss" ateş sönerdi.Karanlıkta,apartman aralığında muhabbet başlardı.Bizi hiç bir şey durduramaz der gibi tam gaz devam ederdik.Korkulu hikayeler anlatırdık.Eve dönünce de korkudan uyuyamazdık bütün gece...Ne güzeldi çocukluk.

Farkettim de baya özlemişim...:)

Yorumlar

  1. Hıdırellez akşamlarının en güzel yanlarından biri de is koka koka eve dönmekti :) En çok sevindiğim de herkes yumurtalarının sarılarını bana verirdi küçüğüm diye. Hepsini ben yerdim :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Falda Shrek Çıkınca

Veritabanı Vize 1. Sorusu ve Cevabı

Türkçe Twitter