İzmir Günlükleri

Bu yazı ,mail adresime gelen bir yazının düzenlenmiş halidir.İzmir'e yeni gelenler için İzmir'i anlatan 100 maddeden oluşuyordu.İçlerinden beğendiklerimi seçtim ,ayıkladım ve burada paylaşıyorum.Bakalım neler varmış?=)

• İstanbul’dan geldiyseniz, burada da karşı kavramı vardır. Şaşırmayın.
• Boyoz'un ne olduğunu hemen öğrenin ve evinize yakın bir boyozcu bulun. (Genelde çok yağlı yapıyorlar,yağ ile probleminiz varsa yağsız boyoz isteyin=))
• Daha önceden yediğiniz adı kumru olan sandviçlerin hepsinin dandik olduğunu kabul edin zira İzmir’deki kumruyu İzmir'den başka hiçbir yerde yiyemezsiniz.
• Aldığınız sandviç yarım ekmek gibi benzeri türü yiyecekleri herkesin ortasında çekinmeden yiyebilirsiniz kimse size dönüp de “vay kâfir” demez. Çünkü burası İzmir aynı zamanda anlayış kavramını iyi bilir İzmirliler. Rahattırlar...
• Eğer bugüne kadar kullandığınız en teknolojik kart akbil ise otobüse binmeden önce kent kart
  kullanmayı da mutlaka öğrenin.
• Simit yoktur, Gevrek vardır. Çekirdek yoktur, Çiğdem vardır.
• Sakın Kemeraltı’na arabayla girmeye çalışmayın. Üşenmeden otoparka parasını verin.=) (Yürürken bile stres olmamak mümkün değil.)
• Tarihi asansör ile yukarıya çıkıp körfez manzarasının tadını çıkarın.(Gitmedim,bilmiyorum:D)
• Çay içilip kuşlara gevrek atılabilen vapurlara binin ve karşıya geçin.(Gerçekten süper bir duygu.Attığınız simit parçasını havada yakalıyor martılar.Ne kadar aç olsanız bile güzelim simidi yemeyip ,martılara atasınız geliyor.)
• Kemeraltı'nda geçirilecek bir gün de öğle öğününü, tarihi Kemeraltı Börekçisi’nde su böreği yiyerek ziyafete dönüştürün. Hemen az ilerisinde bulunan Sefer Usta’nın henüz ülkede nam salmamışken islettiği tarihi, ufacık dükkanda yiyeceğiniz kazandibi ile öğününüzü tamamlamayı unutmayın.
• Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde dolaşırken sağ sola küçük sokaklara girin. Eski evleri, ilginç balkonları görün.
  
  
• İstanbul’dan geldiyseniz Bostanlı ve Bostancı isimlerini karıştırmayın.
• Ege Üniversitesi’nde okuyacaksınız 'İzmir sıcaktır, soğuk olmaz' laflarına kanmayın. Bornova'da öyle soğuklar olur ki ilikleriniz donar. Neyse ki uzun sürmez. (Gerçekten çok doğru.)
• Böcek fobiniz varsa çabuk fobinizden kurtulmaya bakın. Çünkü İzmir’de her tür ve ebatta eklembacaklıyı görme olasılığınız vardır.(Özellikle KYK Bornova Kız Yurdunda türlü türlü böcekler gördüm geçen sene.)
• Mutlaka Bornova Çiçekli köyde piknik yapın. Sabuncubeli mevkiinden Atatürk ile beraber kente yüksekten bakın.(Gitmedim,yorum yapamıyorum:D)
• Sokak numaralarını takip ederek aradığınız yeri bulamayabilirsiniz. Şaşırmayın. 206 sokağın hemen paralelindeki sokakta 2510 sokak tabelası olabilir.
• Bir vapur dolusu Göztepe ya da KSK taraftarının o gün Maç sonrası haykırarak iskeleye gelmesine şaşırmayın, dahası korkmayın. Zararları yoktur. Bazı mekânlara bayrak asarlar. Bir kaç duvarı boyarlar.
• İnsanların yardımseverliğine alışın. Otobüste sizin yerinize kent kart basan kişiler karşılığında verdiğiniz parayı kabul etmezse ısrar etmeyin.
• Foça denildiğinde hangisi diye sormayın. O Eski Foça’dır. Gidin sahilinde güneş batarken bir şeyler için.
• Susuzdede’nin yerini soran çocuklardan uzak durun. Muhtemelen yankesicidirler.(Bu olayla karşılaşmadım,inşallah karşılaşmam da=))
• Teleferik'e gidin. Sonra İnciraltı'na geçin, kır kahvesinde bir çay için.
• Urla'ya gidin. Nobel Edebiyat Ödüllü Yorgo Seferi’sin evini, unutulmaz ses Tanju Okan’ın evlerini göreceksiniz. Ünlü edebiyatçımız Necati Cumali'nin evi de orada. Urla İskelede yürüyün.(Gitmedim)
• İzmir’de Yunan’ın nasıl denize döküldüğünü merak ediyorsanız Karşıyaka İskelesi civarında 'Göz göz göz': Göztepe İskelesi civarında 'Kaf Kaf Kaf sin sin sin Kaf sin Kaf' diye bağırın.=)
• Alsancak Sevinç Pastanesi ve Konak'taki YKM taa... Bizans döneminden beri buluşma noktasıdır. Büyük İskender’in yavuklusuyla burada buluştuğu anlatılır.(Bornova'da buluşmak isteyenler için de Metro buluşma yeridir.=))
• Hisar önünde Cin Ali'nin dürümlerini yiyin. Oradan çıkıp Kızlarağasına girin. Vitrinleri seyredin.(Kızlarağası gerçekten görülmeye değer.)
• İzmir yazları hamam gibi olur. Yanınızda sık sık değiştirmek için tişört bulundurun. Kışın bir süre çok soğuk yapar. Bere, eldiven, atkı kullanmayı ihmal etmeyin.(Bence yanınızda su bulundurun.İki adımda bir su almaktan kurtulursunuz.İzmir sıcağı gerçekten susatıyor.Hele benim gibi çok su içmeyen birisi için bile geçerli bu.:D)
• Alsancak'ta ve Kordon'da uzun saatler yürüyün. Yorulunca bir yere girip bir şeyler için. Sonra bir daha yürüyün. İyi gelir.(Yanınızda sevdiğiniz biri/birileri varsa değmeyin keyfe.=))
• Konak Pier'i bir alışveriş merkezinden ziyade bir tarihi eser gibi gezin. En ucuna gidip denizi seyredin.(İçinde Remzi Kitapevi var.Haberiniz ola.:D)
• Fuar dönemi olmasa bile arada bir Kültürpark’a gidin. Yeşillikler arasında dolaşın. Rahatlarsınız. Lunaparka gidin. Dönme dolaba binin. Bangır bangır müzik eşliğinde İzmir’e tepeden bakın.(Göldeki kuğu bisikletlerde gezenler varsa onları da izleyin.Hatta imkanınız olursa atlayın bir tane kuğu bisiklete,sürün.)
• Alsancak Cami'nin önündeki duraktan otobüse binmeyin. Bir durak önceye gidin. Oturarak gidersiniz.
• Alsancak'taki caminin adı Hocazadedir. Kimse böyle söylemez. Onun adı Alsancak Camiidir. İzmir’de ne kadar şöhretli insan ölse orada cenaze namazı kılınır.
• Bornova'da öğrenciyseniz Küçük park’taki unlu mamuller üreten yerler fena değildir. Fiyatları makuldur. Çok kalabalık olurlar. Bornova kira haricinde çok pahalı bir yer değildir.(Kiralar gerçekten çok pahalı.Buna bir dur demek lazım.)
• Uçakla gelecekseniz Gaziemir'den Karşıyaka’ya gelinceye kadar İzmir otogarından Balıkesir’e ulaşmış olursunuz.
• Bornova'da oturuyorsanız Manisa'ya gitmek Narlıdere’ye gitmekten daha kısa sürer.
• Acele etmeyin. Bu şehir acele edenleri sevmez. Dükkânlar geç açılır. Gece geç saatlere kadar açık kalır. Bazı esnaflar öğleden sonra günün hâsılatını yeterli bulup dükkânı kapatır bir yerlere içmeye gider.
• Ankara'dan geldiyseniz sokakta insanların devamlı gülümseyen yüzlerini yadırgamayın. Acaba dükkânım mı açık diye tedirgin olmayın. İzmir gülen ve gülümseyen insanların kentidir. Siz de gülümseyin.
• Yazın İzmir’de olacaksanız balkon evinizin en muteber yeri olacaktır. Çünkü duş aldıktan sonra banyodan çıkıncaya kadar kurursunuz. Yazın İzmir boşalır. Trafik rahatlar. Çünkü pek çok İzmirli’nin yazlıkları vardır. Oralara giderler. Karşıyakalılar Foça civarında yer edinmişlerdir. Diğerleri de Çeşme, Karaburun, Mordoğan, Özdere, Ürkmez, Kuşadası, Seferihisar da yazlıklarda yaz aylarını geçirirler.
• Otobüslerde ve bazı yerlerde 'Piriştina, kalbimizdesin' yazısını görünce, Kosova’nın Piriştina kenti kastedilmiyordur. Merhum Belediye Başkanı Ahmet Piriştina sevilen bir başkandı.(Bursları da devam etseydi ,çok güzel olacaktı.)
• Kadifekale, Ballıkuyu taraflarına tek başınıza gitmeyin. Ankaralılar Ulus, Bentderesi ve Ankara Kalesi civarını nasıl bilirlerse, İstanbullular Beyoğlu’nun arka sokaklarını nasıl bilirse buraları da öyle bilsin. 
• Metro ile Atatürk Stadına gidecekseniz Stadyum durağında inmeyin. Halkapınar durağında inin. Daha yakın oluyor.
• Üçüncü büyük kent olmakla övünülür. Sonra da süper ligde bir takımın olmaması üçüncü büyük kente yakışıyor mu diye hayıflanırlar.
• İzmir’de çok sayıda emekli insan yaşar. Pek çoğu emekli devlet memuru ve devlet isçisidir. Özellikle emekli askerler ve öğretmenler yoğundur. Konak ve Üçyol istikametinden Batı yönüne doğru otobüsle giderken duraklarda bekleyen bir yığın emekli yaşlıya rastlarsınız. Keza Bornova ve Karşıyaka da emekli cenneti yerlerdir. Ülkede olup bitenlere kendilerine has bir tutuculuk sergilerler. “Biz Atatürk’ün ve Cumhuriyetin çocuklarıyız” derler.
• Çeşmeye gitmeyi ihmal etmeyin. Çeşmeye gidip de Çeşme kumrusu ve Rumeli pastanesinde sakızlı dondurma yemeyi unutmayın. Yakın yerlerinde çok güzel plajları vardır. Alaçatıyı gezin.
• Üniversite kampüslerinde stant kurup gezi düzenleyenlerin gezileri hem ucuzdur hem de güzeldir. Katılmaya bakın. Bahar döneminde vizelerden sonra tezgâhlarını açmaya başlarlar.
• Yılbaşı biletinizi Kemeraltı girişindeki sağ taraftaki biletçiden alın. Neden bilmiyorum.
• Türkiye’nin en büyük bölge gazetesi Yeni Asır İzmir’den çıkar. Ülkemizin yaşayan en eski gazetesidir. Yüzyılın başında Selanik’te çıkmaya başlamıştır.
• En yüksek bina Hilton Otelidir. Kimileri onu İzmir’in bir organı olarak görür...(Yolumu kaybedersem hemen başımı kaldırıp Hilton Oteli'ni arıyorum.O derece yüksek yani.:D )
• Fırsat bulursanız yakındaki İzmir köylerine gidin. Köylülerle sohbet edip Ege şivesini dinleyin. “Gelivedim, gidivedim, nediyon usen (Ne yapıyorsun Hüseyin)” gibi cümleleri duyun. Selçuk ilçesinin Şirince köyüne gidin. Şarap evlerini ziyaret edin. Gözleme yiyin.
• Eski itfaiye binası Ahmet Piriştina kent müzesine dönüştürüldü. Gidip gezin. Bina arkasındaki lokantadan İzmir yemeklerini uygun fiyata yiyebilirsiniz.
• İzmir köfteler diyarıdır. Tire, Ödemiş, Kosova köfteleri meşhurdur. Kemeraltı’ndaki esnaf lokantalarında İzmir köfte, kokoreç ve söğüş mutlaka yiyin.(Akhisarlı olarak ,Akhisar köftesinin üstüne tanımam ama bunlar da iyidir sanırım.=))
• Hakiki Koç ve Pamukkale firmalarının merkezleri İzmir’dedir. Otogar Bornova’dadır.
• İzmir fuarlar kentidir. Kültür parkta yıl boyunca pek çok sektörün fuarı yapılır. Ama en görkemlisi ve büyüğü Ağustos ayının son haftası başlayıp eylül ayının ikinci haftasına kadar süren İzmir fuarıdır. İlk gün ücretsiz olur. Sadece İzmirliler değil, çevre il ve ilçelerden de çok sayıda ziyaretçi gelir. Otomotiv stantları ile ikram ve hediye dağıtan stantlar yoğun ilgi görür.(Son yıllarda başlangıç tarihlerinde değişiklikler olsa da fuar zamanı güzel olur.)
• İnciraltı’nda Özdilek alışveriş merkezinin orada bir savaş gemisi ve denizaltı, müze olarak hizmet vermektedir. Meraklıysanız gidip beleşe gezebilirsiniz.(Mailde böyle yazsa da gemi müzesine giriş 1 TL'dir)

İzmir'i böyle anlatmışlar.Güzel de olmuş.Anlat anlat bitmez sanırım.Her geçen gün yeni bir şeyler çıkıyor.İzmir'de bulunmak,kordonda denize karşı oturmak,uçurtma uçuran çocukları izlemek,falcı teyzelerin "Fal bakayım mı?6 ay garantili bakarım hem de." cümlelerine güzel cevaplar verebilmek gerekir.:D

İzmir günlüklerinden şimdilik bu kadar.:)