Kayıtlar

Ağustos, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Reddettiklerine Pişman Olmuşlar mıdır Acaba?

Resim
Neo dendiğinde hemen Matrix filmi ve Keanu Reeves akla gelir hemen.Ya da Akıl Oyunları filminden bahsderken hemen Russel Crowe canlanır gözümüzde.Peki onlar değil de bu rolleri başkaları oynasaydı ne olurdu?Belki olabilirdi ama o başkaları şanslarını artık kaçırdı.Belki de Oscar ödülünden oldular.Bakalım kimmiş o şanslı(!) kişiler.=) Matrix filmi için Neo rolü Will Smith'e önerildi.Nicolas Cage de düşünülmüş ama pek de üstüne gidilmemiş.Will Smith rolü cazip bulmayarak elinin tersiyle itivermiş.Böylece rol Keanu Reeves'e kalmış.Çok da iyi olmuş.:D Akıl Oyunları da sevdiğim filmlerdendir ve Russel Crowe'u bu rol ile tanıdım.Matematik Profesörü olan John Nash'in hayatının anlatıldığı bu film için başrol  Tom Cruise'a teklif edilmişti ama o kararsız kalınca rolü kaptırmış.Belki de bu rol ile Oscar ödülünü kazanabilirdi ama artık çok geç.:D Daha fazlası için: Milliyet Sinema

Rüzgarla Sürüklenenler

Ağır bir sessizlik var.Uzak bir yerlerde belli belirsiz ışık kıpırtıları,sanki göz kırpar gibi öylece duruyorlar.Havayı ciğerlerimin en derinine çekmek için derin bir nefes almaya çalışırken,sert bir rüzgar yüzüme çarpıyor.Bilgisayar başında durmaktan biraz terlemiş olan yüzümü ürpertiyor. Rüzgardan yüzüme düşen saçları toparlamaya çalışırken bir yandan da etrafa bakıyorum.Balkondan biraz aşağı eğilip mahalleyi tam olarak görmeye çalışıyorum.İleride bir sokak lambasını farkediyorum.Beyaz ama sönük ışığıyla mahallede hayat olduğunu anlatmaya çalışır gibi bu saatte benimle bir uyanık kalmaya çalışıyor belki de.Karşı apartmanda bir evin ışığı yanıyor ve benimle beraber uyanık birilerinin olduğunu görüp seviniyorum. Gökyüzünü unutmamak lazım böyle bir günde.Eski evde yıldızları göremezdim.Etraf fazla aydınlıktı.Yıldızlar o aydınlıkta sönük kalıyordu.Burayı seviyorum.Yıldızlara bakarken bir hareketlilik dikkatimi dağıtıyor.Malum yaz sıcakları...Kapı,pencere kapalıyken uyumak mümkün değil.

79. İzmir Enternasyonal Fuarı

Resim
Eskisi kadar eğlenceli olmasa da meşhur İzmir Fuar'ı yarın açılıyor.Eskisi kadar eğlenceli değil dememin sebebine gelince şöyle anlatayım.Fuar 10 gün sürmezdi.Daha uzundu.Fuar alanında şenlik var gibi olurdu.Biz ailecek Akhisar'dan günü birlik gelirdik ama o günü birlik gezi şahane bir hal alırdı.Akşamları Türkiye'nin en ünlü sanatçıları konser verirdi.Biz onlara kalamazdık ama sabah erkenden konser için toplaşan kalabalığı görürdük.Eskiden hayvanat bahçesi de fuar alanı içindeydi.Şimdi Sasalı'ya taşındı.Sasalı uzak,her daim gidilmez.Gerçi orası da çok güzel oldu ama alışamadım ben daha.Bahadır isimli fil vardı bir tane.Geçen yıllarda o da öldü gerçi.Onunla özdeşleştiriyorum  fuardaki hayvanat bahçesini.O ölünce daha bir eksik geldi o fuar.Bunun dışında o kadar çok tiyatrı olurdu ki.Şimdilerde biletleri 40-50 TL civarlarında dolaşan tiyatroları bedavaya izleyebilirdik.Dahası var,annem benim yaşımdayken de Adile Naşit,Şener Şen,Münir Özkul gibi sanatçılar gelirmiş. Es

Notify İcon Yapımı

Resim
Programların birçoğunu kurduktan sonra bilgisayarın sağ alt köşesinde  bir ikon oluşur.Bu ikon aracılığı ile programı yönetebiliriz.Eğer ki yazdığınız programda böyle bir ikon oluşturmak istiyorsanız yapmanız gerekenler şunlar: Microsoft Visual Studio kullanarak yazdığımız C# projemize ToolBox bölümünden NotifyIcon ekliyoruz.Ekledikten sonra NotifyIcon'a ait Properties penceresinden Icon yazan bölümden ikonumuzun resmini seçiyoruz.ico uzantılı dosyayı yükledikten sonra yine Properties kısmından Text bölümüne, ikonumuzun üzerine fare imlecini getirdiğimizde belirecek yazıyı yazıyoruz. Ve programımızı çalıştırıyoruz. Kahve fincanı şeklindeki ikonumuz taskbarda oluştu.Taskbardaki ikonlarda sağ tıklama ile ilgili işlemleri de bir sonraki yazıya bırakayım.Kolay gelsin.:D

"Benim Onu Taşıdığım Kadar O Beni Taşımamıştır"

Resim
Böyle bir araba istenmez mi?:D

Seçmece Karikatür

Resim

Cezmi Ersöz

'Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar. İnsan korkusuz olur, daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ta ortasında. Hindistan’da Ganj Nehri’nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... New York’ta, bir sokakta, kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şe

Önce Aynalar Farkedecek Yokluğumu

Resim
"  Önce aynalar farkedecek yokluğumu,sonra elbiselerim,sonra pencere..."  demiş şair. Sonra da şanslıysan yakınındaki 3-5 kişi farkeder.Fark ederler de ne olur?Biraz üzüntü,biraz da etrafta seni arayan gözlerin eşlik ettiği yas hali.Hepsi bu.Sonra her şey eskiden nasılsa o hale döner.Bir şeyler eksik midir?Aslında hayır.Niye eksik olsun ki? Kaçıp gitsem buralardan ne değişecek?Hiçbir şey...Benim için çok şey değişir belki ama benim dışımdaki hayat olduğu gibi devam eder.Buna eminim...

Kendini Paralama Sonucunda Sömürülme (KPSS)

ÖSYM'nin yaptığı sınavlardan birisidir KPSS.Öğretim hayatlarını tamamlayıp iş hayatına atılmaya hazırlananların işkencesi belki de. Sınava giren adaylardan birisi abim olduğu için KPSS haberlerini takip ediyorum ve sinir oluyorum.Yaklaşık 2 haftadır ha açıklandı ha açıklanacak derdimiz vardı.Açıklandı ama dertler bitmedi ki...Olaylar kısaca şöyle: Sonuçlar açıklandı,herkesin puanı belli.Burda bir sorun yok.Kılavuz da ertesi gün çıkacak diye haberler yayıldı.Meşhur kılavuz çıktı ama keşke çıkmasaydı.Gerekli olan tabloların içi tamamen boş.MEB sitesinde de bu konuyla ilgili bir not var.İşte not şöyle: NOT: Atama yapılacak alanlar, taban puanları, kontenjanları ile illere göre alanlar bazında ayrılan kontenjanları gösterir sayısal bilgiler, gerekli kurum içi çalışmalar tamamlandıktan sonra başvuru öncesi kılavuzun ilgili bölümlerine eklenecektir. Kısaca bu boş alanların neyin nesi olduğundan bahsetmem gerekir.Mesela matematik öğretmenliği taban puanı belirleniyor.85 olsun.85 puan

İlk Gözlük

Resim
İyi ki 15. yüzyıldan önce yaşamamışım diyorum.Etrafımı göremeden hatta aynada kendimi bile göremeden geçip gidecekti günlerim.Gözlerimin 6.5 derece bozuk olduğunu düşünürsek, gözlük benim için vazgeçilmez bir şey.=) Niye 15. yy'dan önce diyorum o meseleye gelelim.Gözlüğün bulunması süreci gerçekten çok uzun.Bu uzuuun süreçte özellikle uzağı göremeyenlerin hayatları zehir olmuştur diye düşünüyorum.Gözlük kimin tarafından bulundu bilinmiyor ama kim bulduysa çok iyi olmuş.:D İlk gözlükler,camın yakını gösterme özelliğinin keşfiyle bulunmuş.Tamam yakını göremeyenlerin derdine çare bulundu,ya uzağı göremeyenler ne yapacak?Onlara da çözüm bulmak lazım derken araştırmalar olumlu sonuç vermiş ama tam 100 yıl sonra.:D Dahası var bu sürecin.Gözlükler şimdilerde çeşit çeşit.O zaman öyle miydi?Camlardan başka bir şey yok.İnsanlar önlerini görebilmek için camları elleriyle gözlerinin önünde tutuyorlarmış.350 yıl sonra birinin aklına gelmiş ki biz bunu sabitleyelim.Tam tamına 350 yıl sonra yüz

Göz Yanılması

Bildiğimiz Külkedisi!

Resim
Seçtiğiniz bir masalı kendi cümlelerinizle anlatınız...:)

Ertele Ertele Nereye Kadar?

Resim
Korkumu yenmekle uğraşıyorum uzun bir zamandır.Herkesin korktuğu ufak tefek şeyler vardır.Karanlık,yalnızlık,börtü böcek,bilimum canlı-cansız,soyut vs. Benim de dişçi korkum var.Ama basit bir korku değil.Olmam gereken operasyonu yıllardır erteleyecek kadar büyümüş,büyüyen,gelişen bir korku. Kendimi bildim bileli ömrüm dişçilerde geçti.Bebekken kullanmam gereken bir ilaç yüzünden alt dişlerim tamamen çürümüştü.Maceram 3. sınıftayken başladı  ve o gün annem beni okuldan doğruca dişçiye götürdü." CAT"  markalı yol kazma araçları olur ya onun minyatürü şeklinde bir araçla çürüklerimi kazıdılar.Sonra kazılan yerleri doldurdular.Ne kadar sağlam yapılsa da ön dişler olduğundan dolgulardan biri  her ay düşerdi.Sonra dolgular problem çıkardı.2 dişime kanal tedavisi yapıldı.Kanal tedavisi ömrümden ömür yedi.Ufacık iğnelerle dişlerinizin sinirlerini yok ediyorlar. Tabi ömür boyu dolgularla yaşanmaz.Lise çağına geldim bende.:D Ne yapalım?Kaplama yapılması lazım." Tamam yaptırırız

Koltuğunuza Göz Dikenlere Tuzaklar:D

Resim
Yerinizi kapmalarından mı korkuyorsunuz?Artık korkmayın,Koltuk Koruyucu sizin derdinize deva olmaya geldi.Taburenize,sandalyenize,koltuğunuza ya da nereye oturacaksanız,bırakın oracığa " Koltuk Koruyucu"  yu ve korkuları unutun.Kimsecikler yerinize yan gözle bile bakamaz artık.Şaka bir yana gerçekten çok güzel düşünmüşler bunları.Benim de başıma çok geldi yer kapma olayı.İşe yarar gibi duruyor.Çok gerçekçiler bence.:D  İşte koruyucular.=) Kaynak: Seat Savers

Photoshopta Pdf Belgesi ile Çalışma

Resim
Photoshop programını kurcalayarak öğrenme çalışmalarım devam ediyor.Bugünkü konum ,photoshopta pdf belgelerini açmak. Bilgisayarda kayıtlı olan Pdf belgelerimizi photoshop programı ile açabilmek için File menüsünden " Open" komutunu kullanarak pdf belgemizi açıyoruz.Bu komutla beraber bir pencere açılıyor.(İmport PDF) Açılan pencereden sayfa ile ilgili özellikleri ayarlayabiliyoruz. Ekran görüntüsü aşağıdaki gibi oluyor. Pdf belgemizden hangi sayfayı kullancaksak o bölmenin üzerindeki sayfa numarasına tıklayıp,seçtikten sonra çalışacağımız sayfa ile ilgili özellikleri sağ taraftan ayarlıyoruz.(Page Options bölümünden) Peki bu özellikleri neye göre belirleriz? İmage Size kısmından resmimizi boyutlandırabiliriz.Width yani genişliğini ,height ile de yüksekliği ayarlayabiliriz.Ancak bu bölmelerin sağında kilit işareti görüyorsanız resimdeki yüzdelik oran korunacak şekilde width değerini değiştirdiğinizde otomatik olarak height değeri de değişir.Alttaki  Constrain Proportions(

Hissediyorum!

Resim
"Ben büyük hissediyorum.Beni açtırma sakın bu tur." Nasıl bir ifadedir bu arkadaş.=)Meğer Türk milleti olarak 6. hissimiz ne kadar da gelişmiş.Hayran kaldım.:D Tam da bu yazıyı yazarken "Var mısın Yok musun?" yarışmasında yaşını başını almış,mülayim yüzlü bir amca "Ben mavi hissediyorum,açayım mı?" dedi ve en kırmızısından 150.000 TL açtı.:D Yarışmacı içinden neler saymıştır acaba.Gitti güzelim kırmızı.=) Her neyse kaldığım yerden devam edeyim.Yeni sezon programlar başlıyor artık yavaştan.Her ne kadar bilgisayar başında olsam da televizyonu takip etmeyi bırakmıyorum.Kanallarda geziyorum sürekli.Neler varmış,insanlar neler izliyor merak ediyorum. Yine böyle bir gezinti esnasında yine,yeni,yeniden başlayan "Var mısın Yok musun?" yarışmasını gördüm ve ilk paragraflar oluştu.:D Tamamen kurgu olduğuna inandığım ama görünürde tamamen hisleri kuvvetli insanların yarışması.İlk yarışmacının İzmir-Çankaya-Sevgi Yolu'ndaki ressam abinin kızı olduğunu

Barbaros Hayrettin Sizlerle...

Resim
90'ların şarkılarını dinlemeyi çok seviyorum.Daha önce de baya söylemiştim bunu.Bu aralar PowerTurk 90 radyosunu dinliyorum.Yıllar yıllar geçmiş aradan ama unutmamışım çoğunu.Bazen balkonda olduğumu unutup söylemeye başlıyorum kendimi kaptırıp.Biraz önce de Barbaros Hayrettin'in söylediği 'Ben Sizin Babanızım Ben Ne Dersem O Olur' şarkısını dinledim.Gerçi şarkı demeye gönlüm razı olmuyor...=)Şimdi gelelim neden şarkı demeye gönlümün elvermediğine.:D Dinlemeye başladım.Şarkı tanıdık geldi.Herhalde daha önce tamamını dinlememişim.Çok ilginç geldi.İşte o akıllara zarar sözler:D Öl de baba ölelim eyvallah Gül de baba gülelim eyvallah Sev de baba sevelim eyvallah Ben sizin babanızım Ben ne dersem o olur Önce yemek yiyicem ve diskoya gidicem Orda hop hop yapıcam "hop hop hop! " Orda zıp zıp yapıcam "zıp zıp zıp! " Gazinoya gidicem Bende şarkı söylicem "ölölölölölölö! " Darbukacı solo yap Yeter , yapma , herkes çalsın oynıcam "şıkşıkşık

3. Boyuttan Görüntüler

Televizyonda 3D Test yayını yapan bir kanalı izliyorum bir-iki gündür.Gerçi 3 boyutlu gösteren gözlüğü almadan izlemeye devam edebileceğimi sanmıyorum.Zaten 6.5 numara bozuk olan gözlerimin daha da bozulmasını göze alamıyorum.=) Sinemalarda Avatar ve animasyon filmleri derken 3D aldı başını gitti.Ben daha 3 boyutlu bir film izleyemesem de izleyenlerin yorumlarından güzel bir şey olduğunu biliyorum.:D Samsung ,Amsterdam'da 3D gösterisi yapmış.İlginç bir gösteri olmuş.Gözlüğe gerek olmadan izlenebiliyor.Sinemadakinden daha farklı bir çalışma.İyi seyirler...=)

Ev Taşımada Son Yöntem=)

Ev taşıma işlerim yeni bitti ancak eğer ki bir daha taşınacak olursam bu yöntemi kullanmayı düşünüyorum.=)

Pazar Gününe Özel İki Şarkı

'Hayatı basit yaşayan insanlarız.Öyle şatafatlı şeylerle pek de işimiz olmaz.Basit ama bizi dünyalar kadar mutlu eden hayallerimiz vardır...' Bu cümleleri yazarken, radyoda (PowerTürk 90'lar) Rafet El Roman'dan 'Bir Melek Diliyorum' şarkısı çalmaya başladı.Yazmayı bıraktım ve şarkıyı paylaşmaya karar verdim.Bu şarkı ilk çıktığında ilkokula ya da ortaokula gidiyordum,tam hatırlamıyorum.Çok sevmiştim.Hem şarkıyı,hem Rafet El Roman'ı.Evin içinde 'Macera dolu Ameerikaaa' diye şarkılarını söylerdim.:D Gerçi son yıllarda kendisinden pek hoşlanmıyorum.Tamam gençlere yardımcı oluyor ,bu güzel bir şey ama kliplerinde mitoz bölünme geçirmişler gibi şarkıyı söylemeleri garip geliyor bana. Geçen sene Yusuf Güney ile 2,bu sene de adını hala bilmediğim birisi ile sayısını 3'e çıkardı kendisi.Seneye 4,sonrasında 5,6,..126 vs.Neyse mitoz bölünmesini geçeyim.=)Şarkı güzel bence,paylaşmazsam olmaz.:) Rafet El Roman - Bir Melek Diliyorum klibi | video.mynet.co