Dursun Zaman

Havai fişekler atılıyordu bu gece de. İlk patlamanın yarattığı sesle korkuyor önce. Sonrasında gökyüzünde oluşan şekilleri izlemeye dalıyor. Sanki onun da içinde öyle bir patlama var. Çok derinlerde... Konuşmaya muhtaç kalmış bir insanın durmadan haykırması gibi bir şey. Haykırsa her şey hallolacakmış gibi. Havai fişeklerin gökyüzündeki parıltısının ardında kalan son duman da dağılınca  dönüyor gerçek dünyaya. Kim olduğunu, nerede olduğunu hatırlıyor. Minderi buruşmuş sandalyesini ayağıyla geri ittiriyor. Sessizliğe bürünmüş, buram buram yalnızlık kokan odaya giriyor. Balkonda oturduğu zamanlar, sinekler girmesin diye odanın ışıklarını kapatırdı. Karanlık birden içine sıkıntı verdi. Koşar adımlarla gidip, lambayı yaktı. Perdeleri kapattı. Karşı apartmanda oturan insanların içeriyi görmesini istemiyordu. Yıllardır yalnız yaşamaya alışmış biri olunca, başkalarına garip gelebilecek aşırı davranışları olmuştu. Her gün biraz daha değişiyordu. Halbuki  geçen sene daha farklıydı. En azından

Benim de bir Rolex'im olsun, niye benim Rolex'im yok, anne bana niye Rolex almıyorsun diyenlere gelsin bu dövmeler.(Devlet Bahçeli'nin konuşmalarını özledim sanırım:D:D) Bu dövme sayesinde sizin de artık bir Rolex'iniz olacak.:D Bence iki dezavantajı var. İlki; saatiniz fotoğraftaki gibi hep 16:20'yi gösterecek. İkinci dezavantajı ise; bu dövmeyi kullanabilmeniz için kolunuzun bir bölümündeki kıl ve tüylerden ne varsa kurtulmanız lazım. Acı verici olsa gerek. :D Kaynak: HODINKEE

Bütün gün oynayabilirim bu stres topuyla. Tabi önce Türkiye'de nereden bulunur,alınır bulmak lazım.:D Kaynak: GeekAlerts

“ Diğer öğünleri bilmem de, Kahvaltının mutlulukla bir ilişkisi var.” demiş Cemal Süreya.Ne de doğru demiş. Sıcacık çıtır çıtır bir ekmek ve dumanı tüten burcu burcu kokan bir çay mutluluk vermez de ne yapar. :D Okul, iş koşuşturmaca derken doğru düzgün kahvaltı yapamadığımız zamanlarda bu eksikliği gidermek için bazı günler  "Haydi bugün akşam yemeği yerine kahvaltı yapalım" muhabbeti vardır bizde. Bir yandan muhabbet bir yandan televizyon derken bir bakmışsınız saatler geçmiş. Kahvaltı sonrası keyif çayı da ayrı bir olaydır.:D Güzel kahvaltı fotoğrafları bu yazıya güzel gider. Yesek yesek de hiç kilo almasak ne güzel olurdu.:D 

Fotoğrafa bakınca anlamakta zorlanmadım desem yalan olur. Aşağıdan baktım, yandan baktım, sonunda çözdüm.:D Temizlik şart arkadaş, bu ne böyle.:D Biti, pireyi geçtim ben bile kaybolurum o pislik içinde. Neyse daha fazla yorum yapamayacağım. :D  Bir de şu amca vardı, haberlerde görmüştüm. 37 yıldır yıkanmıyormuş. Zoru neymiş diyenleri aydınlatmak lazım. Bu zat-ı muhterem 65 yaşında olup, yıkanmazsa oğlunun olacağına inanıyor. Bu süre içinde 7 tane çocuğu olmuş ama hepsi de kız.:D  Amcanın bir tane bakkal dükkanı varmış vakti zamanında, e haliyle bu durumu bilen insanlar alışveriş yapmamışlar ve dükkan kapanmış. Bunlara rağmen amca elini suya, sabuna değdirmiyormuş hala.:D Bunca kirli, pasaklı haberden sonra temiz ve sağlıklı günler dilerim hem de şu şarkı eşliğinde .=) Yıkanmayı reddeden psikopatlara gelsin.:D Bknz: 1. fotoğrafın kaynağı şuracıktadır.

" Unuttun mu beni, her şeyimi   Sildin mi bütün izlerimi Hiç düşmedim mi aklına Hiç çalmadı mı o şarkı? O sahil, o ev, o ada   O kırlangıç da küs mü bana "  Sezen Aksu'nun yeni şarkısı. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Günlerdir dilime dolandı, sürekli "Ben hala dolaşıyorum avare" diye dolaşıyorum evin içinde.:D Müzik ayrı güzel, sözler ayrı güzel. Şarkıyı şuracıktaki linkten dinleyebilirsiniz. Yeni çekilmiş, sıcacık klibi izlemek için de aşağıdaki video ihtiyacınızı karşılar.:D İyi seyirler.

Gerekli malzemeleri veriyorum, kağıdı ve kalemi hazırlayın. 1 adet kereviz  Boya (Sulu boya tercihimizdir) Eskiden patates ve ip baskısı yapardık. Patatese yaprak şekli verir, yeşile boyar ve resim kağıdıma basardım.:D Bu da öyle bir şey. Kerevizi fotoğraftaki gibi kesip boyayınca şahane bir gül baskısı oluyor. 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.:D Kaynak